01/Haziran/2008
DENİZALTICI RUHU
Saygıdeğer Denizaltıcılar;
Hepimizin malumu olduğu üzere, denizaltıcılar, Deniz
Kuvvetlerinde çalışkanlık/çalışma anlayışı bakımından
her zaman farklı bir yere sahip olmuşlardır.
“Şöyleki; bulundukları görevlerde, çalışma performansı
olarak hemen ön plana çıkarlar, olaylara ve konulara çok
farklı bir açıdan bakarlar, kendilerine verilen
görevleri; Amirlerini ve çevrelerini hayrete düşürecek
bir mükemmellik içinde sonuçlandırırlar. Bunu yaparken
içinde bulundukları zorlukları aşmayı büyük bir
maharetle başarırlar”
Bir denizaltıcı olarak, bu tanımlamanın gerçekçi mi,
yoksa fazla mı abartılı olduğu konusunu daima kendime
sormuşumdur?
Sonunda bunu, yaşadığım bir olaya bağlayarak şöyle bir
sonuca vardım. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bana
göre “Denizaltıcı ruhu” demek budur.
Bilmiyorum sizlerde bana katılırmısınız?
Meslek hayatımın, en son görevi olan “Denizaltı Eğitim
Merkezi Komutanı” iken, Denizaltıcılık Günü Münasebeti
ile, her yıl olduğu gibi 1992 yılında da, Eğitim
Merkezimizi o gün de ziyarete açmıştık.
Her denizaltıcının mezun olduğu bu eğitim yuvasını o gün
yine, emekli-görevdeki bir çok denizaltıcı ziyarete
gelmişti.
Denizaltı Eğtim Merkezi Komutanlığı Personeli olarak
bizler, bütün ziyaretçilerle üzerimize düşen görevin
bilinci içerisinde büyük bir özen ve hassasiyetle
ilgileniyorduk.
Ziyaretçiler arasında Merhum (Emk.Deniz Gv.Kd.Alb.)
Ruaf Atakan’da vardı. Kendisi de Denizaltı Eğitim
Merkezi Komutanlığı yapmış bir büyüğümüz olarak
sohbetimiz şöyle bir konuya geldi.
Merhum Rauf Atakan şöyle diyordu;
“Ben Denizaltı Eğitim Merkezi Komutanlığına atandığımda,
Eğitim Merkezi yeni oluşturuluyordu.
Merhum Cumhurbaşkanımız, (e) Oramiral Fahri Korutürk o
zaman Denizaltı Filosu Komutanı idi.
Beni Makamına çağırarak; “15 gün sonra Pakistan’dan bir
grup denizaltıcı personel gelecek, onlara eğitim
vereceğiz. Eğitim Merkezini hazır edelim Rauf dedi”
Önümüzde hazırlık için sadece iki haftamız vardı. Eğitim
Merkezine gittiğimde, Eğitim Merkezinin durumu şöyle idi
“Eğitim yapılacak mahal, kovan gibi bomboştu”
15 gün sonraki eğitimler için hazırlıklarımıza bütün
gücümüzle başladık. Pakistanlıların eğitimlere başlaması
öncesi Denizalı Filosu Komutanı, Eğitim Merkezinin son
durumunu görmek üzere bizi denetlemeye geldiler.
Denizaltı Filosu Komutanı Fahri Korutürk; mevcut durumu
gördükten sonra bana dönerek;
“Rauf.....Sen hiçbirşey yapmamışsın........ Sen bir
Mucize yaratmışsın” sözleriyle hazırlıklardan ne derece
memnun olduğunu ifade etti”
Merhum Rauf Atakan’ın bu sözleri beni fevkalade
etkilemişti. Çünkü Merhum Rauf Atakan bu konuşmasında
bana göre, kendi şahsında aslında tüm “denizaltıcılığın
ruhunu” dile getiriyordu.
İşte benim denizaltıcı dendiğinde aklımda kalan budur;
“Bir denizaltıcı, bulunduğu iş çevresinde hiç bir şey
yapmaz, o mucize yaratır”
Hepinize en derin saygılarımı sunarım.
Özer Alademir
(e) Dz.Kur.Alb.
|