KONGRE RESİMLERİ:

52.ISA 2015 PORTSMOUTH/GREAT BRITAIN KONGRESS

 Denizaltıcılar Birliği FACEBOOK Grubumuzdaki Kongre sayfamız için.

 

 

 

 

 52.ISA 2015 PORTSMOUTH KONGRE SONUÇ RAPORU :

52. ULUSLAR ARASI DENİZALTICILAR KONGRESİ

                Bu yılki ISA (International Submariners Association ) kongresi İngiliz Bahriyesinin tarihi deniz üssünün ( Her Majesty’s Naval Base, kuruluşu:1194 ), müzelerinin ve müze gemilerinin bulunduğu Portsmouth( İngiltere )’da 18-21 Mayıs tarihlerinde icra edildi. Deniz üssü İngiliz Bahriyesinin su üstü gemilerinin üçte ikisinin bağlama limanı olup üs dünyanın en eski taş havuzuna (dry dock) sahiptir. Portsmouth ayrıca meşhur İngiliz yazar Charles Dickens’in de doğum yeridir. 22 Mayıs’tan itibaren katılımcılar ülkelerine dönmeye veya kongre dışı kendi özel programlarına başladılar.

                Bu yıl Türk grubu dört kişiden oluşuyordu. ( ben ve eşim, derneğimizin üyesi Levent Tutan ve eşi. Ancak hem bizim derneğin ve hem de ABD derneği üyesi olan ve ABD derneği ile kongreye gelen müstafi denizaltıcı telsiz astsubayı Erol Akın’ı da sayarsak mevcudumuz beş oluyor.) Gurubumuz Londra/Gatwick hava alanına 18 Mayıs 11.35’te indi. Daha önce yaklaşık aynı zamanda gelecek Ukrayna grubu ile birlikte alandan alınıp otelimize götürüleceğimiz kararlaştırılmıştı. Ancak bizi karşılayacak ev sahibi dernek ilgilisini ve Ukraynalıları bulmak için epey uğraştık. Nihayet iki adet minibüsle ve Ukraynalılarla birlikte yaklaşık bir saat onbeş dakikalık bir yolculuk sonunda Portsmouth’da şehir dışındaki kalacağımız Marriott oteline (4 yıldızlı) saat 14.00 civarında ulaşabildik. Katılımcılardan bir kısmı da bizim otele yaklaşık 50 metre mesafedeki Premier İnn otelinde kaldı. Hem otele hem de derneğin kayıt masasına kaydımızı yaptırdık. Bizlere kayıt sırasında çanta niyetine Çin malı sentetik kalınca bir kumaştan yapılmış ve üzerine 52. Kongrenin logosu yapıştırılmış siyah birer saplı torba verdiler. Bizim tertiplediğimiz 48. Kongrede dağıttığımız erkeklere evrak çantası ve bayanlara plaj/alıveriş çantası ile bu torbaların mukayese dahi edilemeyeceğini gördük. Ayrıca bizim çantaların içine koyarak dağıttığımız erkek ve bayanlar için ayrı ayrı imal edilmiş T shirtler ve kongre şapkaları bu torbalarda bulunmuyordu ama şapka ve t shirtleri isteyenlere kayıt masasında satıyorlardı. Diğer taraftan İngiltere havası dikkate alınarak torbalara birer plastik yağmurluk ve şemsiye koyulmuştu. İngiliz derneğinin kongrenin icrası için herhangi bir turizm/seyahat şirketi ile anlaşmadığı, bu hizmeti üyeler ve eşlerinin fiilen çalışarak yürüttükleri görüldü. İngilizce bilmeyenler için tercüman rehber de tutulmamıştı ( Özellikle Ruslar ve Ukraynalılar.her yıl rehber talep ederler ).

                Otele yerleşmeyi müteakip 17.00’da Marriott otelinin bir salonunda Delegasyon Başkanları ( Heads of Delegation/HODs ) toplantısı yapıldı. Sadece koordinasyon, kongre faaliyetlerinin açıklanmasını kapsayan ve 21 Mayıs’ta yapılacak HOD toplantısının görüşme maddelerinin dağıtıldığı bu kısa ve gayrı resmi toplantıda HODlar birbirlerine hoş geldiniz dediler.  Kongreye ilk defa katılan Kazakistan delegesi ve değişen Rusya, Hindistan, Avustralya, Norveç, Polonya ve Ukrayna delegeleri ile de tanışıldı. Vize alamadığı için gelemeyen Sırbistan delegesi için üzüntümüz dile getirildi ise de ev sahibi HOD her hangi bir yorumda bulunmadı. Dağıtılan broşüre göre 21 ülkeden katılımcı sayısı 201 kişi idi.

                Aynı gün akşam 18.00-21.00 arasında yine Marriott otelindeki bir salonda kongrenin açılış seramonisi yapıldı. Ev sahibi HOD Lord Brian De Mullet ve emekli bir denizaltıcı amiralin kısa konuşmalarından sonra açık büfe yemeğe başlandı. Yemek sonrası katılımcılar sohbete devam etti veya istirahate çekildi.

                19 Mayıs günü saat 09.30’da otobüslerle Arundel şatosuna hareket edildi. 10.00 civarında şatoya varılarak rehberli olarak şato gezildi. Şato Arundel kasabasının kenarında. Kasabanın içinden Arun nehri geçiyor.İlk defa 1067’de Roger De Montgomery tarafından inşa ettirilen şato halen Norfolk Dükünün malikhanesi. Kasabadan müzeye giden yolun başında da Arundel kasabasının müzesi bulunmakta. Şato iç harp sırasında ( 1642-1645 ) önce kral taraftarlarının sonra Oliver Cromwell’in Parlamentocularının hücumlarına maruz kalmış ve büyük ölçüde tahrip olmuşsa da 18. ve 19. Asırlarda restore edilmiştir. Esas olarak 15. Norfolk Dükü Henry tarafından yaptırılan ve 1900’da biten büyük restorasyonla şato günümüzdeki durumuna gelmiş. Rehberli geziyi müteakip verilen serbest zamanda isteyen şatoyu kendisi daha detaylı gezdi ve/veya şatonun bahçelerini, St Nicholas kilisesini gül bahçesini ve bir çok camlı ve açık seralarda çeşitli bitki ve çiçeklerin yetiştirildiği Collector’s Earl’s bahçesini gezdi ( şato arazisi yaklaşık 16,2 hektar ). Öğleyin şato bahçesine kurulan büyük çadırda ( İngilizler bu tip çadırlara “marquee”diyorlar ) öğle yemeği yendi. Yemek masalara konulmuş börek, çörek, küçük pastalar ve beyaz/kırmızı şaraptan ibaret olup self servis olarak çay ve kahve de vardı. Yemekten sonra da devam eden serbest zamanda çevrede ve kasabada gezinti yapıldı. 15.30’da otobüslerle otele dönülmek üzere Arundel’den hareket edildi.

                Otobüslerle 18.00’de otellerden hareketle Southhamton yat limanına intikal ederek bir feribota bindik. Solent bölgesinde, körfez ve sahillerde üç saate yakın bir süre deniz gezintisi yapıldı. Bu süre içinde gemide self servis yemek yendi ( aynı çukur plastik kap içinde bir parça tavuk, patates kızartması, birer domates ve hıyar dilimi ve küçük bir yeşil salatalık yaprağı ). İçki olarak masalara birer şişe kırmızı ve beyaz şarap konulmuştu. İlave içki isteyenler açılan büfeden ücreti mukabilinde içki aldılar. Aynı sistem ilk geceki yemekte, stadyumdaki yemekte hatta gala gecesinde de uygulandı. Saat 20.00 civarında geminin kıç güvertesinde HODlar toplanarak kıçtan denize hayatını kaybeden denizaltıcılar anısına küçük bir çelenk atıldı. Gezi sonunda otobüslerle otele dönüldü.

                Otobüslerle 20 Mayıs 09.30’da Portsmouth tarihi doklarına hareket ettik. Katılımcılara dağıtılan isim etiketlerinin boyun askılarının rengi kırmızı ve mavi idi.Böylece katılımcılar kolayca iki ayrı gruba ayrılabiliyordu.Bu gezide gezilecek yerler iki grup tarafından farklı zamanlarda gezildi. Türk katılımcılar kırmızı grup içindeydi.Bizim grubumuz önce Gosport’taki denizaltı müzesini ve karada bir kızak üzerine oturtulmuş olan HMS Alliance denizaltısını gezdi. Müze binası HMS Alliance’ın tam karşısında, basit fakat denizaltı müzesinin ihtiyaçlarına göre inşa edilmiş modern bir yapı idi. Müzede bulunan ve İngilizler için önemli olan objelerden biri Holland 1 denizaltısı idi. İngiliz Bahriyesinin ilk denizaltısı olan bu gemi sekiz kişilik gönüllü personeli ile 1901’de denize indirilmişti ( yani Türk denizaltıcılığının başlangıcından 15 yıl sonra ). Halen 2001’de İngiliz denizaltıcılığının 100. yılında açılan, müzeye bitişik klima kontrollu özel binasında (Holland Gallery) teşhir edilmektedir. Müzeyi gezerken bizim 1886’da denize indirdiğimiz ve dalmış durumdayken hedefe torpido atan dünyadaki ilk denizaltı olan Abdülhamid’ten günümüze hiçbir şey kalmadığını üzülerek hatırladık. Müzede ayrıca İngiltere’de II Dünya Harbinden kalan yegane Midget denizaltısı olan HMS X 24 de sergileniyor. HMS Alliance’ı gezmeden denizaltıyı tanıtıcı ve denizaltıdaki yaşamı anlatan bir filmi de seyredebilirsiniz. 1776’da Amerikalı David Bushnell’in icadı, adeta dik duran bir yumurtayı andıran Turtle’ın da bire bir ölçekli replikası müzede yer alıyor. Keza müzeye monte edilmiş bir periskoptan ziyaretçiler dışarıya bakabiliyor. 1982’de Falklands harekatında bir nükleer denizaltı olan HMS Conqueror’un klasik bir torpido ile Arjantin’in Belgrano kruvazörünü batırışının hikayesini komutan kamarasına oturup dinleyebilirsiniz. Müzede denizaltılarda kullanılan bir çok alet edevat da sergileniyor. Ayrıca müze girişinde denizaltılar ve denizaltıcılıkla ilgili kitaplar ve hatıra eşyaları da satılıyor. Müzeden sonra 1947’de hizmete giren ve 1979’da müze olması için çalışmalara başlanan İngiltere’nin son II Dünya Harbi zamanı denizaltısı olan HMS Alliance’ı gezdik. Geminin baş ve kıç torpido dairelerinin sancak taraflarına birer kapı açılarak ve bu kapılara kolayca ulaşacak geniş merdivenler ve asansör yapılarak ziyaretçilerin gemide dik merdivenlerden inip çıkması önlenmiş. Gemide torpidoların atılması, dizellerin çalışması, telsiz kamarasındaki faaliyetler vs. ses, hareket hatta koku efektleriyle canlandırılmış. ( Örneğin dizel dairesine girer girmez dizellerin büyük bir gürültü ile çalışmalarının sesini duyuyorsunuz. Ayrıca yürüdüğümüz platform da dizeller fiilen çalışırken nasıl titriyorsa o şekilde titriyor. ) Periskoplar santralda. Kule ve köprü üstü ziyaretçilere kapalı (komutan kamarası kulede).

                Saat 12.00’de müzenin uzantısındaki iskeleden bir tekneyle tarihi doklara geçtik. İlk olarak Boathouse No 7 binası içindeki deniz ve denizcilikle ilgili objeler ( vardiya saati, barometre vs. ), hatıra eşyaları, kitaplar satan büyük bir mağazayı ve 1911’de bu doklarda yapılan işlerin bir kısmını mankenler, o zamanın makineleri ve aletleri de kullanılarak anlatan bir sergiyi gezdikten sonra ( 18. ve 19.asırlarda doklar bölgesi 25.000 kişinin çalıştığı dünyanın en büyük endüstriyel komleksi imiş.) daha ilerideki Deniz Müzesini ( National Museum of Royal Navy ) gezdik. Müzede Çanakkale muharebesinin 100. yılı anısına Nisan 2015’de açılmış olan “Gallipoli: Myth and Memory” isimli özel bir sergi de vardı. Ayrıca 1915’de Gelibolu yarımadasında başlangıçta Ağustos 1915’de Suvla körfezindeki çıkarmayı iki adet 6 pusluk.( 154.2mm ) topuyla destekleyen ve harekat süresince bölgede görev yapan HMS M.33 monitorunun da bu bölgede HMS Victory’nin hemen arkasındaki bir taş havuz (No 1 Dock )içinde müze gemi olarak 2015 Ağustos ayı içinde ziyarete açılacağını müzedeki HMS M.33 broşüründen öğrendik. Broşüre göre yedi haftada inşa edilen anılan gemi İngiltere’nin Çanakkale harekatına iştirak etmiş olan donamasından bu güne kalan yegane harp gemisi. Ayrıca 1914-1918 savaşından bu güne ulaşabilen iki İngiliz harp gemisinden biri.

                Tekrar Boathouse No 7’ye döndük ve bu binadaki restoranda bizim grubumuz için saat 13.30’da başlayan öğle yemeğimizi yedik. Yemekten sonra aynı bölgedeki 1765’te denize indirilen ve 1805’deki Trafalgar Deniz Savaşının galibi ve çatışma sırasında hayatını kaybeden Amiral Nelson’un bu savaştaki sancak gemisi ( dünyanın en eski hizmetteki savaş gemisi, Ekim 2012’den bu yana Deniz Kuvvetleri Komutanının yani Birinci Deniz Lordunun sancak gemisi ) olan HMS Victory’i gezdik. Üç direkli, teknesi meşe ağacından yapılmış bir kalyon olan geminin üç top güvertesinde, kıçüstü güvertesinde ve baş kasarasında toplam 104 topu var. 1922’de bu yana bir taş havuzda bulunan geminin deplasmanı.3500 ton.

                Daha sonra Victory’nin iskele tarafında bulunan Marry Rose müzesi gezildi. 1510’da inşa edilmiş çeşitli muharebelere iştirakten sonra 1536’da büyük onarım görmüş olan Kral Henry VIII’in sancak gemisi olan karaka tıpi bu gemi 15 Temmuz 1545’de Fransa istila donanmasının kadırgalarına karşı çarpışırken Portsmouth ile Wight adasının arasındaki Solent boğazında batmıştı. 1971’de Mary Rose batığı bulundu. Deniz arkeolojisi tarihindeki en kompleks ve pahalı çalışmalardan biri ile 1982’de denizden parçalanmış olarak çıkarıldı.Teknenin nispeten parçalanmamış kısmı ve denizden çıkarılan binlerce gemi parçaları ile gemideki malzeme ( top,ok,yay, kap kacak, kişisel eşyalar vs ) müzede günümüzün modern müzecilik teknikleri ile sergilenmektedir.Müze boyuna olduğu kadar dikey düzlemde de gemiyi görebilmek için üç katlı yapılmış olup her kattaki pencerelerden birleştirilebilen parçalardan oluşturulmaya çalışılan geminin enkazı görülebilmektedir.

                Son olarak dünyanın ilk demir tekneli zırhlı harp gemisi olan, 1860’da denize indirilen ve 1861’de hizmete giren HMS Warrior gezildi.Hem yelken donanımı hem de stim makinesi olan gemi İngiliz Donmasının ilk “ironclad”ı idi.Denize indirildiğinde dünyanın en büyük, en hızlı ve en güçlü harp gemisi idi. Deniz piyadeleri ile birlikte personeli 36’sı subay olmak üzere 705 kişiydi. 9210 ton deplasmanında, stim makinesi ile 14,3 kts, yelkenle 13 kts ve hem yelken hem stim makinesi ile 17,5 kts sürat yapabiliyordu. 26 adet 30.8 kg.lık, ağızdan doldurulan , 10 adet 49,9kg.lık ve 4 adet 18,1 kg.lık yivli, kamadan doldurulan Armstrong topu var.Tam boyu 418 kadem olan geminin her iki bordasında 213 kadem boyunda, 22 kadem derinliğinde ve 4,5 pus kalınlığında dövme demirden zırh bulunuyor.Gemide hasar aldığında batmayı önlemek için 92 adet su geçmez bölme mevcut.

16.30 civarında doklarla otel arasındaki mekik servisi yapan bir otobüsle otele döndük. 18.30’da otobüslerle Portsmouth futbol takımının stadyumuna gidildi. Tüm katılımcıların hep birlikte tribünlerde yer alması sonrasında toplu fotoğraf çekildi. Müteakiben tribünlerin altında bir salona geçilerek akşam yemeği yendi  Müzik DJ tarafından sağlanıyordu. Yaş ortalaması ileri olduğu halde katılımcılar hızlı dansları da başarı ile icra ettiler.23.00’da otellere dönüldü.

21 Mayıs günü 10.00’da Deniz Anıtına ( Naval Memorial ) gitmek üzere otellerden hareket edildi. Anıt şehrin güneyindeki sahilde ( Bu bölgeye Southsea Seafront deniyor. ) bulunuyor. Anıtın bulunduğu yerin ismi ise “Southsea Common”.Southsea bölgesi yerleşime ve yapılaşmaya kapatılmış sadece birkaç sosyal tesis, anıt,kilise dışında tamamen çimenlik ve ağaçlık bir alan. Anıt 1914-1918 ve 1939-1945 tarihleri arasındaki I. ve II. Dünya savaşlarında büyük çoğunluğu denizde ölen ve bilinen mezarları olmayan bahriye personelinin anısına dikilmiş. Anıtın alt kısmındaki duvarlara ve II Dünya Harbinde ölenleri anmak için yapılan ilave kısımdaki duvarlara raptedilmiş olan 95 metal panelde mezarları deniz olan veya bilinmeyen 24.588 denizcinin kabartma harflerle yazılmış kimlikleri var. Önce HODlar alfabetik sırayla anıtın önündeki üst platformda dizildik. Lord Brian bizi İngiliz Denizaltı Filosu Komutanı ( Flag Officer, Submarines yerine İngiliz Bahriyesinin son organizasyon değişiklikleri ile çift şapkalı: Rear Admiral, Submarines ve Commander Operations.) Tümamiral Matthew Parr ve şehrin belediye reisi ile tanıştırdı. Bilahare alt platformda alfabetik sıra ile daha önce hazırlanmış olan milli bayraklarımızın önünde durduk. Filo K., belediye reisi, İngiliz Denizaltıcılar Derneğinin milli başkanı da Lord Brian ile birlikte HODların sırasının bitiminde ve bu sıraya dik olarak mevki aldılar.Onların arkasına da deniz bandosu geldi. HODların karşısndaki ve ilerisindeki alanda hazırlanmış oturma yerlerine de kongre katılımcıları oturdular.Saygı duruşundan ve İngiliz milli marşının çalınmasından sonra Filo K.’nın, belediye reisinin, Lord Brian’ın ve bahriye rahibinin dini içerikli olmayan konuşmalarından sonra her HOD iki dakikayı geçmeyen ister İngilizce ister kendi lisanında harp zamanı veya sulhte denizaltı hizmetindeyken hayatını kaybedenlerin anısına saygıyı vurgulayan konuşmalar yaptı. Ben de büyük çoğunluğun anlaması için İngilizce kısa bir konuşma yaptım. Daha sonra hazırlanan çelenk bulunduğumuz mevkideki çelenk sunma yerine HODlar adına Filo K. ve Lord Brian tarafından koyuldu. Daha küçük iki çelenk de belediye reisi ve İngiliz denizaltıcılar derneği milli başkanı tarafından anıta koyuldu. Törenin sona ermesini müteakip HODlar kendilerine tahsisli otobüsle deniz üssünün sosyal binasına ( HMS Nelson) gitti.Bu tarihi binanın önünden geçen yolun karşısındaki diğer üs binalarının lumbar ağzında da HMS Nelson yazıyordu. Burada yemek öncesi bir salonda ( ante-room ) yaklaşık yarım saat sohbet ve arzu edenlerin bira/meşrubat içmelerini müteakip yemek salonuna ( HMS Nelson Wardroom ) geçtik. Filo K. da salonda bize katıldı ve tesadüfen benim oturduğum masada boş olan yanımdaki sandalyeye oturdu. HODlar üç masaya dağıldılar Masada sadece tabak, içki ve su içmek için kadehler vardı Çatal, kaşık, bıçak koyulmamıştı. Zaten bu görkemli salondaki yemek self servis alınan çeşitli sandviçler, kızartılmış tavuk butları ve küçük pastalardan ibaretti. Garson sadece isteyenlere şarap vermek için geldi. Amiral dahil hepimiz yemeğimizi elimizle yedik. Sohbet sırasında amiral Türk denizaltı filosunun NATO’da en çok denizaltısı olan ikinci filo olduğunu söyleyince ben de daha doğrusu nükleer olmayanların içinde birinciyiz dedim ( İngilterenin dört SSBN, altı SSN olmak üzere toplam 10 denizaltısı mevcut.) Salonun duvarlarında çepeçevre Trafalgar Deniz Savaşının bir ressam tarafından yapılmış panoromik resmi vardı Amiral bizlere resimde görülen HMS Victory’nin icraatını, İngiliz ve Fransız gemilerinin isimlerini ve savaştaki faaliyetlerini izah etti. Fransa HOD’unu sordu. Yan masada olduğunu söyledim. Amiral biraz sonra diğer HODlarla da görüşmek için müsaade isteyip Fransa HOD’unun bulunduğu masaya gitti.

                Yemekten sonra aynı binadaki bir salonda HOD toplantısına geçildi. Daha önce dağıtılmış olan program üzerinden toplantı yapıldı. Görüşmelerin özeti şöyle:

                Kaybolan e mailler hakkında; spam ve junk box’a bakılması,e.maillere numara verilmesi, e mailler için drop box kullanılması, cevap alınamayan bir e mailin beklemeksizin yeniden gönderilmesi, aynı mesajın iki veya daha fazla adres yoluyla gönderilmesi önerildi.

                Vize alınmasındaki güçlükler  için bildiğimiz hususların tekrarı dışında tatmin edici bir cevap verilemedi.

                Savaşlarda veya diğer nedenlerle batan harp gemilerinde hayatını kaybedenlerin denizdeki mezarlarına gerekli saygı ve ihtimamın gösterilmesi hakkında  Hollanda derneği yeni bir bildiri yayınladı. Sığ suda batan denizaltı enkazlarındaki mezarların ( II Dünya Harbinde özellikle uzak Doğuda bu günkü Malezya, Endonezya ve Çinhindi bölgesindeki sığ denizlerde ve geçitlerde batan denizaltılar kastediliyor ) tahlisiye/gemi söküm şirketlerinin, dalgıçların ve hazine avcılarının tehdidi altında olduğu belirtildi. Malezya hükümeti ve bahriyesinin harekete geçtiği, Endonezya’nın da ISA ile ilgilendiği dolayısı ile bu konuda etkili olabileceği bildirildi. Batıkların bulunduğu bölgeler hala devletlerin kontrolunda olduğundan kültür, denizcilik, savunma bakanlıkları gibi devlet kurumlarının ilgilenmesi gerektiği belirtildi.

                Önceden ilave turların bildirilmesi ve katılımcıların bunları bilerek seyahatlarını planlaması hakkında: Kongreden önce veya sonra turlar var ise bunların yayınlanması ve kongreye kaydolmanın içine dahil edilmesi kararlaştırıldı. Hırvatistan bir tur şirketi ile anlaştığını bildirdi. Tur isteklerinin bu şirkete sorularak bilgi alınmasını ve ona göre tecih yapılmasını belirtti.

                Dundee Anıtını ziyaret. İskoçyadaki bu anıtı ziyaret, II Dünya Harbinde Almanlara karşı Dundee’de oluşturulmuş ve 1940-1946 yılları arasında faaliyet göstermiş olan 9 Denizaltı filotillası ( uluslararası filotilla ) denizaltıcılarının  ülkelerinin derneklerini (İngiltere Fransa,Hollanda, Norveç, Polonya, Rusya, bugün Rusya’dan ayrılmış olan Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ) ve Alman derneğini ilgilendiriyor.

                Hırvatistan HOD’u 24-28 Mayıs 2016’da Pula’da yapılacak kongre için genel bir sunum yaptı. Bu konuda dağıttığı broşürü dernek sitemize koyacağız. HOD ayrıca bana Türk Deniz K. K.’na kongreye bir denizaltı gemisi  gönderilmesi için yazacağı mektubu gösterdi İtalya ve Yunanistan’dan da denizaltı talebedeceklerini belirtti.

                2018 kongresi için aday ülke soruldu. Polonya’dan başka aday çıkmadı. Halbuki geçen yıl ABD adaylığını ana hatlarıyla kongrenin ceryan tarzını da belirterek yazılı olarak bildirmişti. 2018 kongresinin Gdansk ( Polonya )’da yapılmasına karar verildi.

                Toplantı bitiminde tahsisli otobüsle diğer otobüslerin kalkış yerine gelindi Burada otele gitmek isteyenler de alınarak otele dönüldü.

                HODlar dışındaki kongre katılımcıları tören sonrası otobüslerle Denizcilik Klübüne ( Maritime Club ) gittiler.Buradaki öğle yemeğinden sonra çevrenin ve Gunwharf Quay bölgesinin gezilmesinden sonra 1500-16.00 arasında mekik yapan otobüslerle otele döndüler.

                Akşam 19.00’da gala yemeğinin yeneceği belediyeye ait Guild Hall’a otobüslerle gidildi. Yarım saate yakın kırmızı beyaz şarap ve bira haricinde hiçbir şey verilmeyen bir çeşit kokteylden sonra yemek salonuna geçildi.10/11 kişilik masalara katılımcılar dağıtılmıştı. Bizim masada Türklerden başka bir İngiliz çift, Arjantin HOD’u ve eşi, Yunanistan HOD’u ve diğer bir Yunan ve eşi evvelki yıl vefat eden Hollandalı bayan Margot Grosse vardı. Askeri bandonun çaldığı klasik müzik sonrasında Güney İngiltere halk dansları yapan bir grubun gösterilerinin arkasından Lord Brian ile HODlar arasında hediye verilip alınması töreni başladı. Ben Türk denizaltıcıları adına Lord’a Çesm-i Bülbül bir şekerlik ve derneğimizin madalyasını verdim. Lord da bana ve bütün HODlara kendi derneği adına birer minyatür İngiliz bahriye subayı kılıcı hediye etti.Daha sonra Lord tarafından trophy ( İngilizler Column diyor )’nin Hırvatistan HOD’una devredilmesi töreni yapıldı. DJ tarafından dans müziği ile gece devam etti.23.00’de otobüslerle otellere dönüldü.

                Yurda dönüşte ev sahibi derneğin bizi Gatwick havaalanına götürmeyeceğini daha önceden öğrendiğimizden otele yakın Havant tren istasyonundan trenle Gatwick havaalanına gitmek üzere tren biletlerimizi aldırmıştık. 22 Mayıs sabahı İngiliz derneğinin minibüsü bizi Havant istasyonuna bıraktı. Oradan trenle Gatwick havaalanı tren istayonuna havaalanından da THY uçağı ile yurda döndük.

 

                                                                                                   Dogan Hacipoglu

                                                                                                        BASKAN

 

 

 

 

KONGRE RESİMLERİ:


 

isa history    41-Odessa 2004  43-Moscow 2006  44-Cherbourg 2007  45-gdynia 2008 46-San Diego 2009 47-Netanya 2010 

48-İstanbul 2011  49-Kiev 2012 50-Catania 2013  51-Atina 2014

 
 
 

 

     
 

 

Denizaltıcılar Birliği Derneği Logosu

 
 

 

Copyright © 2007 Denizalticilarbirligi.